sevdiği entry'ler
bizce de hoş geldin.
Kelebek ömürlü Tek kanatlı kuş.
Değersiz değiliz.
Siz kadınlığı yumurta kırıp ütü yapmakla ölçülendirmeye çalıştığınız için bunları yapmayı tercih etmeyen kadınları değersiz görme eğilimindesiniz sadece.
Bundan yıllar yıllar önce sinmek zorunda kalan kadının kızı şimdi ayağa kalktığı için annene benzemiyorsun diyerek onu da sindirmeye çalışıyorsunuz.
Kadın kısmı diye sınırladığınız 'kısmın' sınırları yok artık.
Kalkar ütünü yapar yumurtanı sen kırarsın. Bunu senin için birilerinin yapmasına ihtiyaç duyuyorsan asıl senin değerin yoktur.
Siz kadınlığı yumurta kırıp ütü yapmakla ölçülendirmeye çalıştığınız için bunları yapmayı tercih etmeyen kadınları değersiz görme eğilimindesiniz sadece.
Bundan yıllar yıllar önce sinmek zorunda kalan kadının kızı şimdi ayağa kalktığı için annene benzemiyorsun diyerek onu da sindirmeye çalışıyorsunuz.
Kadın kısmı diye sınırladığınız 'kısmın' sınırları yok artık.
Kalkar ütünü yapar yumurtanı sen kırarsın. Bunu senin için birilerinin yapmasına ihtiyaç duyuyorsan asıl senin değerin yoktur.
Çünkü kazandığın parayla elde edebileceğin şeyler çok az.gelişmiş ülkelerde üç aylık pizzacı maaşıyla senin 2 yıl çalışıp alamayacağın arabayı alıyorlar. Bir ışık olsa sık dişini aslanım bak sana neler alacağım diyip kendini motive edebilirsin ama realite 2 yıl çalışıp 20000 liraya şahine binmek.300 bin kilometrede.Ayın dünyadan uzaklığı 384 bin km. 84 bin km sonra aya varacak araç.Neyse ya nasıl olsa öleceğiz.
Üç kez seni seviyorum diye uyandım
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.
Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.
Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
-Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.
Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.
Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.
Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
Deniz Eskisi
ilhan Berk
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.
Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.
Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
-Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.
Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.
Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.
Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
Deniz Eskisi
ilhan Berk
Türkiyenin en saygın üniversitelerinden birisi
Ülkenin aydınlık yüzü
Zeka ve çalişma ile kapısından giremeyenlerin bir taraflarını yırtarak bokladığı üniversite.
istikbal göklerdedir diyen ulu önderimiz Atamızın yolundan yürüyen aşağı bakmayacak öğrencilerin toplandığı ilim, irfan ,ilke ve cesaretin zerafet ve kıvrak zeka ile sergilendiği üniversite.:
Edit;yazıverin google en prestijli türk üniveristesi diye boğaziçi kolonyası mi cıkıyor bakıversinler bi zahmet
Ülkenin aydınlık yüzü
Zeka ve çalişma ile kapısından giremeyenlerin bir taraflarını yırtarak bokladığı üniversite.
istikbal göklerdedir diyen ulu önderimiz Atamızın yolundan yürüyen aşağı bakmayacak öğrencilerin toplandığı ilim, irfan ,ilke ve cesaretin zerafet ve kıvrak zeka ile sergilendiği üniversite.:
Edit;yazıverin google en prestijli türk üniveristesi diye boğaziçi kolonyası mi cıkıyor bakıversinler bi zahmet
Eskiden çok uzun yazılar kaleme alabilirdim ve daha da önemlisi yazmak keyif vericiydi, yeteneğimin olduğuna inanırdım. Artık Zihnimin köreldiğini, yazmanın büyük bir meşakkat olarak üzerimde durduğunu hissedebiliyorum. Bunların hepsi domino taşlarının devrilmesi gibi peşi sıra devam ediyor, kitap okuyamıyorum, emek isteyen hiç bir şeye Odaklanamıyorum. Bunu okuyan kişilerin pek çoğunda da benzer şeyler var, bunu bilerek kendimce teselli ikramiyesi niyetine amortiye razı geliyorum. Biliyorum ters giden bir şeyler var, engel olamıyorum bu devrilişe.
Gövdesi kalınlaşmış, katı bir ağacın fırtınada devrilmesi bu, henüz bir fidan olsan devrildiğin yerden kalkarsın ama ne bir fidansın ne de toprağa yeterince tutunacak köklerin var.
Gövdesi kalınlaşmış, katı bir ağacın fırtınada devrilmesi bu, henüz bir fidan olsan devrildiğin yerden kalkarsın ama ne bir fidansın ne de toprağa yeterince tutunacak köklerin var.
tekrardan hoş gelmiş güzel dişi yazar. bundan sonra modlara söyleyeyim de cezanı bana eklesinler ben yatarım. zaten 30 günün 20 günü çaylağım.
O adam seni hep korudu ama ayıp ettin garavel.
erkeğim bana bir şey olmaz demeyin aga, herkes önlemini alsın, hiç tekin bir yer değil artık burası.
Yine mi kandırıldıq.
Saygı TDK'ye göre: Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram
2.anlam olarak ise başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.
Kabaca bir kimseyi veya bir şeyi değerli bulup hürmet gösterme belki içselleştirme ile kibar, hoşgörülü bir tutum sergileme arası bir kavram saygı, en azından ben böyle anlıyorum.
Buna göre bir insan herhangi bir farklılığa karşı hoşgörülü olarak yeterince saygılı olabilir, bunun için değerli görmesine gerek yok. Bunun yanında hemen hemen hiçbir şey eleştiriden, farklı görüşlerden münezzeh olmadığı için de en sert eleştiriler bile bir hoşgörüsüzlükten doğmuyorlarsa saygı bariyerini aşmayabilir. Bunun da yanında bir insan her şeye karşı hoşgörülü olabilir mi, olmalı mı, böyle bir şey mümkün müdür, ayrı birer tartışmanın konusu.
Türkiye'de özellikle sosyal ağlarda, sözlüklerde gördüğüm üzere 'saygı' kavramının kişilerde farklı anlamlar bulması tartışmalar içinde yeni tartışmalar yaratıyor.
Ben bir insanın her görüşe karşı kibar bir tutum içinde olamayacağını düşünüyorum. Fakat ifade özgürlüğü ve çeşitliliğe duyduğum derin saygıdan ötürü biraz da medeni bir insan olma çabası neticesinde pek çok görüşe karşı hoşgörülü ve ön yargısız olma gayreti içerisindeyim ve en doğrusu bu gibi.
2.anlam olarak ise başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.
Kabaca bir kimseyi veya bir şeyi değerli bulup hürmet gösterme belki içselleştirme ile kibar, hoşgörülü bir tutum sergileme arası bir kavram saygı, en azından ben böyle anlıyorum.
Buna göre bir insan herhangi bir farklılığa karşı hoşgörülü olarak yeterince saygılı olabilir, bunun için değerli görmesine gerek yok. Bunun yanında hemen hemen hiçbir şey eleştiriden, farklı görüşlerden münezzeh olmadığı için de en sert eleştiriler bile bir hoşgörüsüzlükten doğmuyorlarsa saygı bariyerini aşmayabilir. Bunun da yanında bir insan her şeye karşı hoşgörülü olabilir mi, olmalı mı, böyle bir şey mümkün müdür, ayrı birer tartışmanın konusu.
Türkiye'de özellikle sosyal ağlarda, sözlüklerde gördüğüm üzere 'saygı' kavramının kişilerde farklı anlamlar bulması tartışmalar içinde yeni tartışmalar yaratıyor.
Ben bir insanın her görüşe karşı kibar bir tutum içinde olamayacağını düşünüyorum. Fakat ifade özgürlüğü ve çeşitliliğe duyduğum derin saygıdan ötürü biraz da medeni bir insan olma çabası neticesinde pek çok görüşe karşı hoşgörülü ve ön yargısız olma gayreti içerisindeyim ve en doğrusu bu gibi.